8 Ekim 2007 Pazartesi

D U Y U R U
"Sabit Telefondan Cep Telefonuna"
Konuşmacı: Yaşar Çabuklu
Tarih:17 Ekim 2007, Çarşamba
Saat: 18:30
Mekan: Çatıaltı
Adres: Asmalı Mescit Mah. Şehbender Sok.Çiçek Han No:5 Kat:6 Beyoğlu-Tünel

Batıda 1990’lardan sonraki geç post modern toplumda hızla gelişen mobil iletişim araçları, cep telefonu, modern toplumun yere bağlı olarak şekillenmiş kimliklerini sarstı. 1970’lere kadar süren modernlikte sabit telefonda konuşan kişinin kimliği o sırada içinde bulunduğu evle ya da işle özdeşleşmişti. Geç post modern toplumda esnek çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte ev ile iş arasındaki, çalışma zamanı ile serbest zaman arasındaki kesin sınırlar aşınmaya başladı. Kuruma (iş, aile) ait olan sabit telefondan değil kişiselleştirilmiş cep telefonundan konuşan kişinin içinde bulunduğu yerle ilişkisi zayıfladı, birey kendisini yersiz, kablosuz bir iletişimsel ağın bir parçası olarak hisseder oldu.
Cep telefonunun sanal uzamı, içinde konuşma yapılan gerçek yerden daha önemli hale geldi. İçinde bulunulan yerin gerçekliğiyle, bağlamıyla uyuşmayabilen her an gelebilen aramalar yerin sınırlarını ihlal etmeye başladı. Aranan kişi fiziksel olarak, içinde bulunduğu yerde olmasına karşın zihinsel ve kişiliksel olarak telefonun uzamına aitti. Kişi bir yerde bir rolü ifa ederken başka birinden başka bir bağlamdan gelen bir cep araması sonucu başka bir rol oynamak zorunda kalabiliyordu. Roller arasındaki sınırlar çok daha akışkan hale gelmişti. İnsanlar herkesin önünde cep telefonuyla konuşurken sahte yüzler takınmak durumunda kalıyordu ve bu durum bireyleri bölünmez bir bütün olarak gören ve onların kalıcı, tutarlı bir kimliğe sahip olması gerektiğini varsayan genel kanıyı hiçe saydığı için rahatsızlık verici olabiliyordu. Öte yandan geç post modern toplumun esnek bireyi roller, kimlikler arasındaki geçişlerde, rol çatışmalarını yönetmekte ustalaşmaya başlamıştı. Mekanları birbirinden ayıran sınırların bulanıklaşması da kimlikleri sabitlikten kurtaran etkenlerden biriydi. Ev, iş ve sosyal yaşam alanları arasında oluşan yeni geçiş mekanları, ara mekanlar daha formel, yerleşmiş alanların örtüşmesinden oluşmaktaydı ve birey bu ara mekanlarda, cep telefonu vasıtasıyla, çeşitli sosyal alanlara ait rollerden birini alıp diğerini bırakıyor, çok sayıda sosyal kimliği idare ediyordu.

Hiç yorum yok: